Belvedere Sarayı
Viyana’da gezilecek yerler için önerilerim
Belvedere Sarayı çok güzel bir saray ve muhteşem ve büyük bir bahçesi var bu saray da yine Osmanlı ile bağlantısı olan bir saray , Viyana Kuşatmasında savunmayı yöneten ve başarılı olan Prens Eugen Savoy’a bu saray hediye edilmiş,
Prens Eugen Savoy daha sonra Avusturya ordusunun başında bzden Belgradı’da alarak ününe ün katmış.
Belvedere Sarayı Yukarı Belvedere ve Aşağı Belvedere olmak üzere iki bölümden oluşuyor.
Yukarı Belvedere sarayında Ortaçağ sanatı ile empresyonist akımla ilgili önemli tablo ve heykellerini görebilirisiniz, Monet, Manet, Van Gogh gibi ressamlar ile Rodin gibi heykeltraşların eserleri de sergileniyor.
Hofburg Sarayı
Viyana’nın içindeki en önemli saray Hofburg Sarayı yani Viyana Kraliyet Sarayı. Franz Josef ve Kraliçe Elizabeth’in (nam-ı diğer Sisi) yaşadığı ve o dönemden kalma tüm kullandıkları eşyaların sergilendiği, aslına uygun şekilde korunmuş muazzam bir saray. Tam anlamıyla gezmek 1 tam gününüzü alabilir ama vakit sınırlı ise 1 saatte de burayı gezebilirsiniz.
Fransız Kraliçelerinden Marie Antoinette Hofburg Sarayı’nda dünyaya gelmiştir. Bu saray 1654 yılında yaptırılmıştır.
Başta Habsburg hanedanlığı olmak üzere Avusturya-Macaristan İmparatorluğu‘nun birçok önemli kişisine ve hanedanına ev sahipliği yapmıştır. Hofburg Sarayı daha çok kışlık malikane olarak kullanılırken Schönbrunn Sarayı yazlık olarak tercih edilmiştir. Sarayda 4.659.852 tane tarihi eser vardır.
Hofburg Sarayın yakınlarında Spanische Reitschule (ispanyol binicilik okulu) var. Viyana nın atları beyaz renkli var Pazar günleri burada atlar ile yapılan bir gösteri oluyor. Ancak hem fiyatlar çok pahalı hem de gösteri çok kısa sürüyor.
Gümüş Müzesi
Sarayda bulunan gümüş müzesini gezmenizi tavsiye ederim,
Gümüş Koleksiyonunda sarayın gümüş ve altın yemek takımları ile porselenler tüm görkemi ile sergileniyor. Savaşlar sırasında bütçe yaratabilmek için sarayın pek çok yemek takımının eritilerek satılmış.
Sisi müzesi
Son sarayda gezilecek yer olarak Sisi müzesidir.
Müze’de Sisi’nin hayat hikayesi anlatılıyor. Franz Joeseph aslında Sisi’nin ablasını istemeye gitmiş ancak Sisi’ye ilk görüşte aşık olduğu için vazgeçip Sisi ile evlenmiş. Franz Joeseph Sisi’yi tüm kalbiyle sevmiş. Ancak Sisi’nin evlilik ile ilgili olarak “Evliliğin ne olduğunu anlamıyorum, 15 yaşında bir mal gibi satılıyor ve anlamadığınız bir yemini edip tüm hayatınız boyunca oyun oynamak zorunda kalıyorsunuz” sözlerini duyunca Franz Joeseph’e biraz acıdım. Tüm Avrupa’nın hayran olduğu bir kadın ile evli olup onun sevgisini görmemek zor bir şey olsa gerek.Müzeye dönersek; Sisi’nin doğumundan başlayıp Sarayda kullandığı tüm eşyalar, giydiği kıyafetler ve Avrupa’yı gezerken kullandığı at arabasının bir örneği ile Sisi’nin hayatını anlatan filmler müzede görülebiliyor.Kaynak
Schonbrunn Sarayı
Schonbrunn Sarayı Viyana’nın yıldızı. Habsburg’ların yazlık sarayı olarak kullanılan bu yapı, Fransızların Versailles Sarayı örnek alınarak yapılmış. 1400 Odası bulunan Schonburnn Sarayını iki ayrı tur ile gezmek mümkün. Imperial Tur ile 28 oda gezilirkenGrand Tur bileti ile Maria Theresa’nın ki de dahil olmak üzere 40 oda gezilebiliyor. Bu arada önemli bir not. Biletlerin içine dahil olan Audio Guide sisteminde Türkçe de seçenekler arasında.
Hofburg Sarayının başrolü Sisi’de iken Schonbrunn Sarayının yıldızı Kraliçe Maria Therasa imiş. 16 çocuğu ile tam bir hanedan annesi olan Maria Therasa Avusturya hanedanının en güçlü kadını. 11 kızının 10 tanesini politik amaçlar ile evlendirerek tüm Avrupa hanedanları ile yakın ilişkiler kurmuş ve bu sayede politik olarak da çok güçlenmiş. Kızlarından birisi “Ekmek yoksa Pasta yesinler” sözü ile ön plana çıkan Maria Antoinette imiş.
Saray dış cephesi pek bir ruhsuz da olsa, içi dönemin tüm ihtişamını ve şaşasını ön plana çıkarıyor. Bu sarayı gezerken gerçekten de bir imparatorun sarayını geziyormuş hissine kapılıyorsunuz.
Sarayın ilk bölümlerinde Sisi ile Franz Joseph’in odaları ve yaşamı varken geriye kalan tüm bölümler neredeyse tamamı ile Maria Theresa ve ailesine adanmış. Büyük salonları gezerken vals yapan sosyeteyi gözünüzün önüne getiriyorken bir başka odada küçük Mozart’ın kraliçe önünde verdiği ilk konserin geçtiği odayı geziyor ve dönemin kıyafetlerini giymiş balmumu heykellerin arasından geçiyoruz.
Saray içi Hayvanat Bahçesi
Özellikle sarayın 1700’lerde kurulmuş hayvanat bahçesini gezmenizi öneririm. Avrupa’da pek rastlanmayan Panda, Koala, Su aygırı ve Karınca Yiyen gibi hayvanları canlı görme şansına sahip olabilirsiniz.
Nasıl Gidilir
Schonbrunn Sarayına gitmek için metro kullanmak gerekli. Yine Karlsplatz’dan geçen yeşil Renkli U4 hattına binip Schonbrunn isimli durakta inmek yeterli olacaktır. Hayvanat Bahçesine gitmek için bir sonraki durak olan Heitzing durağında da inmek mümkün.
Biz Mayıs ayında gittiğimiz için pek sıra görmedik ama hem biletleri daha ucuza almak hem de sıra beklememek için http://www.imperial-austria.at/ adresinden biletlerinizi alabilirsiniz. Bu adresten alınan biletleri bastırmak gerekli. Elimizdeki kağıtlar ile hiç bilet sırasına girmeden doğrudan kapıya gidip Barkodu okutarak içeri girmek mümkün. Yalnız Schonbrunn sarayı için saat ile rezervasyon gerekli iken diğerlerinde bileti aldıktan sonra 6 ay içinde istediğimiz bir saatte gitmemiz yeterli.
Hundertwasser Evleri
Hundertwasser Evleri tasarımı Avusturyalı sanatçı Friedensreich Hundertwasser tarafından yapılmış olan bir apartmandır.
Landstrasse’deki Hundertwasserhaus (Yüzsular Evi,) Kegelgasse 34-38 numaradadır. En ilginçlerle bezeli olan bu ev veya sanat evi Viyana Belediyesi’nin 1983-1986 yıllarında yaptığı birçok belediye evinden farklıdır. Diğer evlerden en büyük farkı binanın hiçbir yerinde düz öğe kullanılmamış olması ve resimlerinde de görüldüğü gibi dış yüzeyinin rengarenk olmasıdır.
Mimar Joseph Krawina tarafından planlanmış ve asıl işin sanat yönünü yapan Friedensreich Hundertwasser tarafından hayata geçirilmiştir. 250 adet ağaç ile terasları yeşillendirilmiş bina, her yönü ile ilginç bir yapıdır.
Binada toplam 52 adet daire ve 4 adet dükkân vardır, ayrıca binanin üstünde bulunan teraslar büyük bir bahçeyi andırır. Friedensreich Hundertwasser’in yaptığı bu bina Viyana’da en çok turist çeken binaların başında gelmektedir.
Friedensreich Hundertwasser şöyle demiştir: “Ressam özgür olmak istediği evler ve mimariler hayal eder ve bunları da gerçekleştirir.”
Ayrıca bir mimarın “düz çizgileri kullanması sanatına hakarettir” diyerek bu evleri de yaptığı söyleniyor.
Aslında bu yapı o zaman ki fakir ailelerin oturması için düşünülmüşdür şimdi ise Turistler tarafından ziyaret edilmektedir.
Naschmarkt Pazarı
efenim bu pazar viyana içinde bulunan türlü türlü meyve ve sebzenin olduğu biçok peynir çeşidinin bulunduğu bir pazar yeridir. Mutlaka görmenizi tavsiye derim
Prater lunaparkı (Dönme Dolabı ve bal mum müzesi )
Güzel bi eğlence yeri olan lunapark da Viyanın simgelerinden olan dönme dolapp bulunuyor , park praters meydanında bulunuyor tramvay ile giderseniz Prater isimli durakda inebilirsiniz.
Ayrıca Dönme dolaba giriş sırası beklerken içerde zaman geçirmeniz için Osmanlı ile savaşlarını ve lunapark alanının tarihi ve viyana hakkında tarilerin tasvir edildiği oyuncak gibi sergilerle zaman geçiriyorsunuz
Dönme dolapın içinde tüm Viyana’yı izleyebilirsiniz
Tarihçesi
1162 yılında ilk defa Pratter ismi ile anılmaya başlanan bu alan İmparator I. Friedrich tarafından Konrad adında birine satılmıştır.Aslında Pratter ismi 1403 yılına kadar adanın kuzey tarafı için kullanıllmıştır ama zamanla bu adanın her tarafı için Prater ismi kullanılır olmuştur. Bu bölge çeşitli sebeblerden dolayı çok el değiştirmiştir fakat 1560 yılında İmparator II.Maximilian emri ile Prater av alanı olarak Kraliyet’in hizmetine sunulmuştur.
İmparator II. Josef’in emri ile 1766 yılında alana av yasağı getirilmiş ve halkında kullanabileceği Dinlenme Parkı olmuştur. Daha sonra buraya açılan cafe ve eğlence yerleri bugünkü Wurstelprater (Lunapark) için başlangıç oluşturmuştur.
1873 yılında hemen yanına yapılmış fuar binasının 1937 yılında bir yangın sonucu yanmasi ile yerine bugünkü modern Fuar Merkezi yapılmıştır. Diğer önemli bir yapı ise 1929 ile1931 yılları arasında Alman mimar Otto Ernst Schweizer tarafından Prater bugünkü Ernst Happel Stadyumu yapılmıştır.
Prater içinde bulunan Lunapark’ta ki Viyana’nın sembollerinden Riesenrad (Dönme Dolap) 1896 yılında İmparator I.Franz Joseph’in tahta çıkışının 50. yılı dolayısıyla İngiliz mimar Walter B. Basset’e 30 adet vagonlu olarak yaptırılmıştır. II. Dünya Savaşı’nda hemen hemen tamamı yanmış 1947 yılında 15 vagonlu olarak tekrar hizmete açılmıştır.
Ayrıca yine içerde bulunan bal mumu müzesini (madame tussauds ) gezmenizi ve Hollywood yıldızları ile resim çekinmenizi tavsiye ederim. Bal mumu müzesine giriş bileti alırsanız ayrıca dönme dolaba da bilet bedava oluyor.
kalan yerler
https://tr.wikipedia.org/wiki/Seegrotte
cafe havelca da kek ve kahve için
stephanplatz daki katedrale çıkılabilir